
31 Ağustos 2025 itibariyle Plüton astronomik olarak sınırların dışına (out of bounds) çıkacak ve bu durumu 18 Kasım 2035 tarihine kadar sürdürecek. Bu süreçte, Kova burcunun 2 derecesinden 17 derecesine kadar ilerleyecek. Tarihte Plüton’un sınırların dışına çıktığı dönemler, büyük kolektif dönüşümlere sahne olmuştur. Örneğin, Plüton 1775–1796 yılları arasında güney yönünde sınır dışındayken Amerikan ve Fransız Devrimleri gerçekleşmişti. Diğer yandan, 1938–1953 yılları arasındaki kuzey yönlü sınır dışı sürecinde Dünya Bankası kuruldu, Birleşmiş Milletler ve NATO gibi küresel yapıların temelleri atıldı; Almanya, Kore ve Hindistan gibi ülkeler bölündü.
Bu örnekleri dikkate alırsak, önümüzdeki on yılın da mevcut sistemleri kökten değiştirebilecek bir dizi olayla şekillenebileceğini varsayabiliriz. Paranın doğası da bu değişimden muaf olmayabilir. Kripto para ya da blokzincir teknolojisine tamamen geçileceğini söylemek için henüz erken; çünkü çoğu zaman yenilik, daha önce hayal bile etmediğimiz yerlerden gelir. Yepyeni bir para sisteminin gelişmesi olası.
Teknoloji
Plüton’un tarihsel güney çıkışları halk hareketleriyle, kuzey çıkışları ise devlet yapılarının güç kazanmasıyla ilişkili olmuş. Bu dinamiklerin bu kez tekrar edip etmeyeceği belirsiz olsa da, araya yepyeni bir değişken giriyor: teknoloji.
Geçmişte halk kitleleri silahlarla ya da oylarla mücadele ederken, bugün karşılarında yapay zekâ destekli gözetim sistemleri, algoritmalarla yönetilen veri merkezleri ve milyarder teknoloji patronları var. Sıradan bir birey olarak bu dijital sistemleri dönüştürmek ya da en azından onlardan korunmak mümkün mü? Teknoloji bizi özgürleştirecek mi yoksa daha da denetlenebilir kılacak mı? Gelecek, “Yıldızlararası bir ütopya” mı yoksa “1984 distopyası” mı olacak? Yoksa ikisinin garip bir karışımı mı?
2027 sonrasi
Son zamanlarda bir şeylerin değiştiğini hissetmeyen neredeyse yok. Plüton’un Oğlak ve Kova burçları arasında gidip gelmesi, diğer dış gezegenlerin de son derecelerinde seyretmesi, bir çağın kapanmak üzere olduğuna işaret ediyor. Ama yeni sayfanın ne olacağı hâlâ belirsiz.
Bu bağlamda, Chiron’un 8 Haziran 2027’deki dönüşü, oldukça dikkat çekici. Astrolog Barbara Hand Clow, bu tarihteki gezegen hizalanmalarını “meleklerin müziği”ne benzetiyor. Plüton (7° Kova), Neptün (6° Koç) ve Uranüs (6° İkizler) arasında bir üçgen oluşurken, Satürn (24° Koç) da Jüpiter’e (21° Aslan) üçgen yapıyor. Bu, antik dönemlerde “göksel müzik” olarak adlandırılan bir geometrik rezonansı simgeliyor.
Bu hizalanmaları birebir gerçek kabul etmek şart değil. Ancak simgesel olarak, bu dönemin yapısal yıkımın ardından ruhsal bir yeniden doğuşa işaret ettiği söylenebilir. Ve bildiğimiz gibi, iyileşme süreci genellikle dağınık ve sancılıdır.
Chiron 1977’de Boğa burcundayken keşfedildi. Bu dönem, Yeni Çağ hareketlerinin, alternatif şifa yöntemlerinin, çevresel uyanışın ve “zihin-beden” bağlantısına duyulan ilginin yükseldiği bir zaman dilimiydi.
2027’de Chiron’un tekrar 3° Boğa’ya dönüşü, bu değerler üzerine bir içsel yüzleşme çağrısı olabilir. Astrolog Ada Pembroke, Boğa burcunu “Koç’taki savaşlardan sonra yaraları sarmak için geldiğimiz yer” olarak tanımlar. Bu yer, konfor arayışı kadar hayatta kalma içgüdüsüyle de ilgilidir. Şimdi bu kollektif korkular yeniden su yüzüne çıkıyor—ama belki bu kez onları dönüştürmeye hazırız.
“Herkese Kompost”: Simgesel ve Gerçek Bir Dönüşüm
“Kompost herkese” sloganı garip gelebilir ama Plüton Kova’dayken bu tür fikirler politikleşebilir. Gıda atıklarının dönüşümü, enerji adaleti, yerel tarım—bütün bunlar bireysel tercihler olmaktan çıkıp toplumsal dönüşümün ana aktörleri olabilir.
Buradaki mesele çöp değil. Mesele geçmişi nasıl sindirdiğimiz. Tıpkı kompostun çürüyen maddeleri besine dönüştürmesi gibi, biz de kolektif acılarımızı bilgelik hâline getirmeyi öğreniyor olabiliriz.
Chiron’un büyük dönüşü ve Plüton’un olağan dışı döngüsü, sadece bir “gökyüzü takvimi” değil. Bu bir inisiyasyon olabilir. Teknolojiyle yaşadığımız krizler, ekonomik sistemin dönüşümü, iklimsel çalkantılar… Tüm bunlarla yüzleşmek zorundayız. Ama bunlar aynı zamanda olgunluk ve bilgelik kazanmak için birer fırsat olabilir.
Elbette bu kaçınılmaz değil. Astroloji bize yalnızca potansiyelleri gösterir, kaderi değil. Bu göksel çağrılarla ne yapacağımız hâlâ bizim elimizde.
HELLENISTIC ASTROLOGY sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.